X
    Kategori: Bilim

Meğer Uzaylı Bizmişiz!

Dünya dışı varlıklara dair insanoğlunun bitip tükenmek bilmeyen merakı devam ededursun, bilim insanları tarafından ortaya atılan yeni bir iddia, işleri tamamen tersine çevirmiş durumda. Bizler “başka gezegenlerde hayat var mı?”, “uzaylılar gerçekten var mı?” gibi sorular sorarken, bir grup bilim insanı, asıl uzaylıların insanlar olduklarını iddia ederek, ilginç açıklamalarda bulundu. Uzmanlara göre, insanoğlu Dünya gezegenine ait değil ve başka gezegenlerden gelen bir canlı türü, başka bir türle birleşti ve modern insan bu şekilde oluştu.

Uzaylı Olan İnsanlarmış!
Bilim dünyası tarafından ortaya atılan bu son iddia, akılları karıştıracak cinsten. Uzmanların yaptığı açıklamalara göre insanlık, aklını kullanan, düşünen ve bu açıdan Dünya üzerinden yaşayan diğer canlılardan daha gelişmiş özelliklere sahip olsa dahi, Dünya şartlarına adapte olmak konusunda zorluk yaşıyor. Örneğin, herhangi bir hayvan türü, doğar doğmaz yürümeyi öğrenebilirken, yeni doğmuş bir insan yavrusu, uzunca bir süre bakıma muhtaç halde yaşıyor. Yaşam şartlarına karşı, tamamen aciz durumda kalan insanoğlu, nörolojik olarak, başka birinin desteği olmadan, kendi kendine hayatta kalama becerisine sahip değil. İnsanların Dünya şartlarında yaşamak için fazla hassas olduğuna dair diğer kanıtlar ise, güneş ışınlarından etkilenmek ve doğal yollarla oluşmuş besin maddelerinin tüketilememesi gibi sebepler olarak gösteriliyor. Ayrıca insanların bel ağrısı çekmesi de, bu hususta ilginç bir ayrıntı olarak karşımıza çıkıyor.

Dünya üzerinden yaşayan canlılar içerisinde bel ağrısı çeken tek tür insan ve bu durum, uzmanlara göre, insanların Dünya’dan daha az yer çekimine sahip bir gezegende evrimleşmiş olmasından kaynaklanıyor.

İnsan türünün yüksek ihtimalle Alpha Cantauri yıldız sistemindeki diğer türlerle çiftleşerek oluştuğunu düşünen uzmanlar, ayrıca insan türünün tek bir atadan gelmediği, melez türlerden geldiklerini iddia ediyorlar. Bu hususta kan gruplarına dikkat çeken uzmanlar, aynı atadan gelen türlerin kan gruplarının da birbirleriyle uyumlu olması gerektiğini savunuyorlar. Bu doğrultuda, insanoğlunda aynı anda görülen Rh + ve Rh – kan grupları büyük bir çelişki teşkil ediyor.